Van kedilerinin neslinin korunması amacıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesince kurulan Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde, bu yıl doğan 145 yavrudan 80'i sahiplendirildi.
Uzun ve kabarık kuyruğu ve farklı göz renkleriyle kentin en önemli değerleri arasında bulunan Van kedilerinin sayısı, merkez bünyesindeki Van Kedi Villası'nda yürütülen çalışmalarla artırıldı.
Anaç kedilerden faydalanılarak her yıl yeni yavruların yetiştirildiği merkezde, 7 yıl önce başlatılan "Her Eve Bir Van Kedisi Projesi" kapsamında sahiplendirme çalışmaları yürütüldü. Bu yıl doğan 145 kedi yavrusundan 80'inin sahiplendirildiği merkezde, kalan 65 yavru da koruma altına alındı. Adı, ırkı, cinsiyeti, göz rengi, doğum tarihi, kuyruk özelliği, rengi, işitme durumu, kimlik ve çip numarasının yazıldığı "uluslararası sağlık karnesi" çıkarılan kediler, aşıları yapıldıktan sonra belirlenen ücret karşılığında sahiplerine teslim edildi.
Merkez Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, Van kedisiyle ilgili saflaştırma ve orijinal form elde etme çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Her sene bununla ilgili değerlendirmeler yapıldığını ve bir sonraki yılın programının planlandığını belirten Kaya, şunları kaydetti: "Anaç Van kedilerinden 145 yavru elde ettik. Bu yavruların sağlık taramasını, sağırlık testlerini, orijinal forma yakınlık değerlendirmelerini yaparak 80'ini yeni ailelerle buluşturduk. Yani 2023 yılında 80 aile edinmiş olduk. Geri kalanları da merkezimizde değerlendirmeye aldık. Onlar burada damızlık olarak kullanılacak. Tabii ki çok talep var. Biz burada bir tercih kullanıyoruz. İstiyoruz ki Van kedisi gidebileceği en iyi aileye gitsin, orada da neslini devam ettirebilsin ve bizimle de bağlantısı devam etsin. Bu şekliyle değerlendirmeler yapıyoruz.
" Her evde bir Van kedisi olmasını arzu ettiklerini anlatan Kaya, "Sadece bizde olması yetmiyor, herkeste olmasını arzuladığımız için veriyoruz. Bu çalışmayı yapmasak merkezdeki sayımız binleri geçmişti ama halkın elinde bu hayvanın olmasını istediğimiz için mutlaka her sene 100'e yakın aileye Van kedisi yavrusu veriyoruz. 2,5 aylık yavru veriyoruz. Dolayısıyla da her sene büyüyen bir aileyiz." dedi.
Amaçlarının fazla yavru elde etmek olmadığını vurgulayan Kaya, "Amacımız orijinal forma en yakın formu elde etmek. İstersek çok daha fazlasını üretebilir durumda oluruz ama bu, ıslah çalışmasından, orijinal form elde edilmesi amacından ödün vermemiz anlamına geliyor. Bunlar Van kedisinin aleyhine olacak işlerdir." değerlendirmesinde bulundu.
Bundan dolayı her yıl damızlık kedilerin tekrar tekrar değerlendirmeye alındığına dikkati çeken Kaya, şunları kaydetti: "Değerlendirmelerde bazıları damızlıktan çıkıyor, bazıları yeni damızlığa giriyor ve bu değerlendirmeler sürekli yapılıyor. Her sene bir sonraki seneden daha güzel yavrularımız, annelerimiz, damızlık erkeklerimiz oluyor. Van kedisi, ülke sınırları dışında da çok bilinen bir hayvan. Ülke içinde de duyarlılığın arttığını görüyoruz ve insanlar bu hayvanı görmeyi arzu ediyor. Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi bu açıdan çok değerli bir merkez. Ziyaretçi sayımız her geçen gün artıyor. Kendi bilimsel çalışmalarımızın yanında Van için bir turizm ikonu haline gelmek bizi mutlu ediyor."
"AA"