Bu yıl baharda görülen yağış fazlalığı nedeniyle tahıl çeşitlerinde 'sarı pas' hastalığı riski doğdu. Çiftçiyi zorlayan hastalıkla ilgili uyarılarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden Öğretim Görevlisi Volkan Yörük, "Pas hastalığı üreyen ve yayılan bir hastalıktır. O yüzden aynı virüsler gibi yok edilmesi çok zordur. Zamanında mücadele edilmezse tarlada verim düşer" dedi.
Yağış fazlalığı çiftçilerin yüzünü güldürdü; ama bir yanda da hastalık tehlikesi baş gösterdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim, Organik Tarım Programı öğretim görevlisi Volkan Yörük, 'sarı pas' hastalığı hakkında uyarılarda bulundu. Yağışın bol olmasının tarım arazileri için sevindirici olduğunu ama bitkiler açısından risk de oluşturduğunu söyleyen Yörük, "Yağışlarla rekoltenin artacağını düşünüyoruz. Tabii bu yağışların artmasıyla beraber bizim için bir dezavantaj oluşmaya başladı. Pas hastalığı. Sivas'ta bitkilerde en çok görülen 'sarı pas' hastalığıdır. Pas hastalığı kahverengi, kara ve sarı pas olmak üzere üçe ayrılır, üreyen ve yayılan bir hastalıktır. O yüzden aynı virüsler gibi yok edilmesi, mücadelesi çok zordur. Bir bakteri hastalığa göre biraz daha mücadelesi zordur. Bu bizim için bir risk. Bunun için tedbirlerimizi almamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"NEM, TARLADAN UZAKLAŞTIRILMADIĞINDA HASTALIĞA SEBEP OLUYOR"
Küresel ısınmanın sonuçlarıyla beraber ekim ve dikim çeşitliliğinin iyi ayarlanması gerektiğini belirten Yörük, şunları söyledi: "Sık yağmurların artık yağacağı belliyse, bizim buna göre bir çeşit seçmemiz gerekiyor ve buğday ekerken mibzerlerimizin (Tohum atmak için kullanılan tarım aleti) ayarlarını buna göre değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü pas hastalığının en büyük sıkıntısı, yağmurlar yağdıktan sonra hava birdenbire ısınıyor ve 10-15 derecenin üzerinde buğdaylarda hastalık yapmaya başlıyor. Buğdaylar sık dikildiği ve içerisinde de bir hava akımı oluşmadığı için bu nem, tarladan uzaklaştırılamadığında hastalığa sebep oluyor. Pas hastalığıyla mücadelede öncelikle iyi bir gözlem gerekiyor. Çiftçilerimize tavsiyemiz, pas hastalığını görür görmez kimyasal mücadeleye başvurmamaları gerekiyor. Hemen bir kimyasal ilaç kullanmalarına gerek yok. İyi gözlemlemeleri lazım.
"YÜZDE 5 CİVARINDAYSA KİMYASAL MÜCADELEYE GEREK YOK"
Bunların belirli skalaları var. Yüzde 5, yüzde 16, yüzde 20, yüzde 30, yüzde 50 ve yüzde 100'e kadar altı skaladan oluşuyor. Özellikle yüzde 5, yüzde 10 arasında tarlalarında başakların veya yaprakların üzerinde püskülleri, sarı çizgilileri görmeye başladıklarında dikkatli olmalılar. Eğer yüzde 5 civarlarında kalıyorsa bununla ilgili kimyasal mücadele yapmaya gerek yok. Sadece önümüzdeki sezonda dayanıklı bir çeşit seçmeleri ve mibzerlerinin ayarlarını biraz daha açarak sık ekimden vazgeçmeleri gerekiyor. Bir de çok önemli bir husus daha var. Çiftçilerimizin mutlaka toprak analizini uygun ve yerinde yaptırmaları gerekiyor. Çünkü toprak analizi bizim için bir reçetedir. Yani nasıl hasta olduğumuzda bir kan tahlili yapılıp bize ona göre ilaç tavsiye ediliyorsa, bizim de bu toprak analiziyle neyi nasıl kullanacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Toprak analizi sonucunda ona göre bir gübreleme programı ve gübre reçetesi kullanırlarsa pas hastalığına karşı bitkimizi daha dirençli, daha dayaklı yapmış oluruz."
"ZAMANINDA MÜCADELE EDİLMEZSE TARLADA VERİM DÜŞER"
Sarı pas hastalığının tarla genelinde yüzde 30 seviyesine geldiğinde kimyasal mücadelenin yapılması gerektiğini söyleyen Yörük, "Bunu da tabii ki tarım müdürlüklerine müracaat ederek, onların bilgisi dahilinde yetkililerin yazdığı reçeteli ilaçları kullanarak kimyasal mücadeleye başlamak gerekiyor. Kimyasal mücadele taneler olgunlaşmaya başladığında durdurulmalı. Çünkü o noktadan sonra artık insan sağlığı için tehlikeli olacaktır. Bu nedenle ilaçlamayı doğru süreler içinde yapmamız önemli. Zamanında mücadele edilmezse tarlada verim düşer" dedi.