Adamınız varsa ilkokul mezunu bile olsanız herhangi bir kurumda işe başlamanız önünde hiçbir engel yok. AKP, CHP, MHP, DEM Parti fark etmez!..
Liyakatsizlik her yerde.
Yapacağınız işe layık olmak durumunuzu o şehirdeki siyasiyelere biatınızın ölçüsü belirler. Ne kadar çok biat, o kadar çok koltuk, iş, yükselme…
Şehir, bulunduğu koltuğu yalakalık yaparak elde etmiş, o koltuğa geldikten sonra kendisini bir şey sanan beceriksizlerle dolu.
Etrafta hepinizin kulağına gelmiyor mu? Akraba kontenjanından işe girmiş temizlik elemanına temizlik bile yaptıramayan kurum müdürlerinin perde arkasındaki korkak, sessiz isyanı. Bunu gerçekten duymayanınız var mı?
Koca kurum yetkilisi “ben adama çalış desem, hemen beni şikayet ediyor, başıma iş mi açayım?” diyor ve bunu derken yüzü kızarmıyor!..
Çünkü o da koltuğunu hak ederek kazanmamış biri.
O da yalakalık yaparak, el etek öperek o koltuğa gelmiş birisi. Dolayısıyla siyasi gücün hiçbir liyakat aramadan tepeden getirip indirdiği temizlik elemanına bile söz geçiremiyor, iş yaptıramıyor.
Belediyeler kurumlardan beter!
Bir emirle işe kimler alınıyor, kimler nereden hangi talimatla şehre getirtilip şehir emanet ediliyor, herkes biliyor. Halkı uyutan, halkın parasına, aşına, emeğine göz koyan, halkın parasını yiyip üstüne halka iyilik yapıyormuş gibi davranan sahtekarlar! O halk sayesinde gül gibi hayat süren pabucumun çakma demokratları!..
Tek şansınız bu halkın uyuyor olması. Ve maalesef hiçbir güç onların gözünün açılmasına sebep olmuyor!
Kurumlar hergün biraz daha çürüyor. İşler hergün biraz daha çığırından çıkıyor. Ondan dolayıdır ki bu şehirde hak eden, hakkıyla asla bir yerlere gelemiyor!
Bütün dayatmalara, sindirme çabalarına, tehdit ve zorlamalara rağmen işini hakkıyla yapan, yapabilen, vatandaşın hakkını savunan, hem devleti hem milleti düşünen, vicdanlı, ahlaklı, hırsız olmayan gerçek bürokratlara, işçilere, memurlara selam olsun.
Gerisinin de onları savunan andavalların da canı cehenneme!..