Sümerler Kürt müdür?

Sümerler Kürt müdür?

 

Ya Sıtar! Ne alaka? Tabii ki değildir. Bir kere Fransız devrimi öncesi şimdi bildiğimiz anlamda millet diye bir kavram yoktu. Ama Sümer'in İnanna adında bir tanrısı vardı. -Küçük bir parantez, yanlış anlaşılma olmasın, onlar tanrı diyordu, ben Allah'ın varlığına ve birliğine inanıyorum ama kavram karmaşası olmasın diye bu tabiri yazı boyunca kullanacağım.- İnanna'nın adı sonradan Akad'da, Babil'de "İstar" oldu. Hani eskiler sinirlenince adını anardı ya "Ya Sıtar" diye, ahanda o...

 

Babil, Akad vb medeniyetler Sümer mirası üzerine kuruldu. Onları da Sümer ardılı sayarak devam edeceğim.

 

Muazzez İlmiye Çığ diye ünlü bir Sümerolog var. 1914 doğumlu, aslında müze görevlisi, Sümerolog değil ve halen yaşıyor. Ömrümü Sümerlerin Türk olduğunu kanıtlamaya adamış, büyük Sümer bilimci Kramer ile çalışmış biri. Sevabı, günahı boynuna. Birkaç ortak kelime de bulmuş. Maalesef ben, o ya da Gönül Alpay Tekin olmadığım için olaya onlar kadar bilimsel değil Sümer ile ilgili birkaç kitap okumuş ve bu topraklarda yaşamış biri olarak daha yüzeysel bakacağım. Dedemden, babamdan gördüklerim üzerinden Malazgirt Mitolojisi ile harmanlayarak halaya duracağım.

 

Halay demişken, düğün orkestraları epeyce bozdu. Artık Gılgameş'in (Gır gamêş) de çalgısı olan davul, zurnayı geçtim; saz bile çalmıyorlar. Org sesini yavan ve ruhsuz buluyorum. Nerede o eski halaylar. Bazen kıliçi oynunu hatırlarım. Hala oynanır da o eski esrik tadı vermiyor dijital org sesiyle. Üç ileri- geri basit bir oyun nasıl saatlerce sürer de bütün bir köy hipnoz olmuş gibi durmadan oynar dururdu? İnsan dalıp dalıp giderdi, şimdi bile öyle ya eski tadı yok. Bu oyun eski bir Sümer ritüeli olabilir mi?

 

 Nereden mi çıkardım? Şuradan: Tabletlerden okunduğunda göre tanrı Temmuz, İnanna ile evlenirken gelinin annesi nişanlısını damada göstermez. Bu tanıdık geldi mi? "Düğün olmadan olmaz!" der. Temmuz gider mevij yani çerez getirip dağıtır. Geline aldıklarını tek tek davetlilere gösterir: "Eva fistana  bûkê" Bunlar tanıdık geldi mi? Daha çok tanıdık şey var. Sonra tören başlar. Halayın ağırdan başlayıp hızlanması, en hareketli ile bitmesi, en sonunda da xerzanî oynarken iki kişinin kalması... Al sana Sümer evlilik-bahar töreni. Daha çok ayrıntı var da zaten şimdiden dağılan, daldan dala atlayan yazıyı birkaç örnek ile toparlayalım.

 

İnanışa göre, Hz Ali R.A. Malazgirt'i Şah Temmuz'un elinden almıştır. Bu Temmuz, bildiğimiz temmuz ayına da adını veren Temmuz olmasın mı? Zincir Kalesine zincir üzerinden gidip gelen? Zincir olayını aşağıda biraz daha açacağım.

 

Yılan, her ne kadar Hz Adem'i cennetten kovdurup İslam inancına göre öldürülmesi teşvik edilen bir hayvan olsa da Sümer inancında kutsaldı.

 

Acaba ondan mıdır ki bazıları ziyaret sayılırdı? Özellikle tatlı su yılanları? Hele hele beyaz yılanlar... Peki gömleği niye şifa niyetine alınır, ayran çalkalayan yayığın dibine konur. Şans için cüzdanda taşınır? Geçiniz efendim...

 

Bir de evliya-şeyh olayı var ki oraya hiç girmeyeceğim. Peygamberimize(sav) bile nasip olmayan mucizelerine inanılan insanlar konusuna... Hala gönülden öylesine inananlar var ki şu zat uçmadı, buradan Kabe'ye ışınlanmadı dersen kafamı kırmaya hazırlar. Bildiğin Marvel karakteri. Sümer tanrısı, Babil yarı tanrısı mübarek. O kült olduğu gibi devam etmiş, İslam diye yedirilmiş inanca.

 

Son bir örnek daha verip sorumu tekrarlayacağım. Bir Babil tableti der ki "Tanrı Marduk dev yılanları zinciri ile bağlayıp göğe çekerdi." Bir Malazgirt efsanesi der ki "Melekler dev yılanları zincirler ile göğe çeker." Marê ziya (Buradaki "ziya" ışık değil kuru anlamındaki "zuha" anlamındadır.) mitini- efsanesini büyük ihtimal biliyorsunuz. Bilmiyorsanız bir büyüğe sorun. Yukarıda da anlattığım gibi Marduk Temmuz'un Babil tradisyonudur. Mite göre Hz Ali Zamanında Malazgirt Şahı Temmuz'du. Zinciri vardı, Malazgirt Kalesinin ulu hisarı ile Kartevin Dağındaki Kela Zincir arasına germişti. Babil sözlüğünde "maratu" cincir, "zigurt" tapınak demek. Bu ikisinin birleşimi zincir kalesi, tapınağı gibi bir şey oluyor ve Malazgirt'in eski ismine "Manrazigert'e" de çok benziyor ya... Kelimeler çakıl taşına benzer, zaman deresinde yuvarlana yuvarlana Murat çakılı gibi şekil değişirler de neyse, kimse doğruluğunu da yanlışlığını da kanıtlayamaz.

 

Atamdan dedemden duyduklarımı saydım sadece. Şimdi ilk sorumuza dönelim tekrar. Sümerler Kürt müdür? "Sümerler Kürt değildir ama Kürtler kesinlikle Sümer'dir." deyip noktalayalım...