Sevgili okurlar, bu yazımda bir avukat olarak en rahatsız olduğum konulardan biri olan ve başlıktan da anlayacağınız üzere son zamanlarda yoğun bir şekilde sorun teşkil eden ‘Sosyal Medya Mahkemeleri’ne değinmek istiyorum.
Bildiği üzere, suç teşkil eden yahut bazen suç teşkil etmeyen olayların sosyal medya platformlarından herhangi birine yansıması üzerine sosyal medya kullanıcıları tarafından bir mahkeme kurulduğunu, kişilerin haklarını ihlal edecek, kişileri hedef gösterecek şekilde linç kampanyaları yürütüldüğünü görüyoruz. Çok üzülerek söylemek zorundayım ki birçok meslektaşımın da, bu kampanyalara katılarak yorum yaptığını görüyorum. Bunun çok yanlış olduğunu her ortamda belirtsem de bir de bu yazıda daha yüksek sesle duyurmak istedim.
Çünkü hukukta bir kimse hakkında verilen ceza kesinleşene kadar o kişinin masum olduğu kabul edilir. Dikkat edin kesinleşmek diyorum. Bu hukukun en temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye zeval getirecek hedef göstermelerin her zaman karşısında durmak gerektiği kanaatindeyim. O yüzden bu önemli konudan biraz bahsedelim.
Bu süreç nasıl işliyor? Öncelikle; sosyal medya uygulamasına giriyorsunuz, önünüze bir video düşüyor, sonra hiçbir hukuki bilginiz, birikiminiz olmadan tek tıkla bir yorum yazıyorsunuz ve binlerce kişi aynı konuda “hukukla uzaktan yakından alakası olmayan” yorumlar yapmaya başlıyor. Bir bakıyorsunuz olay sosyal medyanın bir numarası haline gelmiş.
Peki, bu kişiler adli mercilere yansıyan olay ile ilgili hangi delili, raporu, dosyayı biliyor? Hiç!
Yalnızca sosyal medyaya yansıyan kısmı bilerek, kişileri yargılayıp akıllarınca bir cezaya hükmediyorlar. Bu durumun ne kadar yanlış olduğunu çok benzer bir örnekle anlatayım. Doktora gidiyorsunuz ve doktor sizden kan tahlili ile röntgen istiyor. Ama siz sadece röntgen sonucundan tüm bedensel sağlığınızı yorumlayıp size hasta olduğunuzu ya da olmadığınızı söylemesini bekliyorsunuz. Bu durum nasıl komik ve mümkün değilse aynı şekilde adli mercilere yansıyan olayların kıyısından köşesinden biraz bilgi sahibi olup olayın tümü hakkında değerlendirme yaparak “kişinin tutuklanmasını, idam edilmesini, müebbet almasını” talep edip bu durum hukuken mümkün olmadığında “ülkede adalet yok” demek de bir o kadar komik ve mümkün değil.
Çünkü karar mercii, kararlarını verirken kanunlara, içtihatlara göre hareket ediyor. Kitap ne derse o diyor. Bir başka deyişle; sosyal medya mahkeme kararlarını tanımıyor. O yüzden yargının işini yargıya bırakmak ve sosyal medya platformlarında eğlenceli, bilgilendirici vakit geçirmek en doğrusu.
Son olarak size naçizane bir tavsiye; siz, siz olun sosyal medya platformlarında insanların kişilik haklarını, masumiyet karinelerini hiçe sayarak, kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan kimseyi haksız, haklı, suçsuz veya suçlu ilan edip, hedef göstermeyin. İşi ehillerine bırakın. Ya bir gün sosyal medya mahkemelerinin kurbanı siz olursanız, ne yaparsınız?
Adalet erdemlerin kraliçesidir.