Şehir Kültürü ve Medeniyeti

ŞEHİR MEDENİYETİ ve yapılaşmasında  erozyona uğrayan kültürümüz.

 

Bir şehri ayakta tutan kültür, medeniyet, sanat, ve tarihi değerleridir.

Bu kültür değerlerinden uzakta olan bir şehir

sistem olarak yaşam standartlarının dışında kalır, 

Bir şehir için mimari yapıdan önce kültürel yapı önemlidir.

 

Bireyin şahsiyeti, tarihinden, kültüründen ve dininden aldığı sermayelerden oluşur.

Bu sosyal kişiliğinde bir özetidir.

Ben, kültür, din ve tarihime yabancılaştığım zaman insani şahsiyetimi kaybetmiş olurum.

(Ali Şeriati)

 

Üstadın ifade ettiği gibi  kültür bir uygarlık değil bir hareket merkezi değil,bir liman değil, bir varış noktası değil. Geçmişten günümüze kadar uzanan bir medeniyet, sermaye, ve bir emek yolculuğudur.

Ve hiç bitmeyen bir yolculuktur.

 

Medeniyet yolu insanlık yoludur. Medeniyetin icaplarını yerine getirmek insan olmanın şartıdır. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.

 

Kültürün ana sermayesi

Bilmek öğrenmek merak etmek değil. Tamamen bir gayret bir emektir,

Bu emekler sonucunda ortaya çıkan mozaiklerimiz yaşadığımız şehrin medeniyet şeklini oluşturmakta olur. 

 

Buda gelecek nesillerimize bırakabileceğimiz en önemli ve tarihi bir sermayedir.

Tarihini, kültürünü, medeniyetini, kaybeden geleceğe dair bir umudu olmaz olamaz..

 

'20 ve 21 nci yüzyılda bir devletin tarihine, medeniyetine, ve coğrafyasına hâkim olacak şuurlu milleti olmalıydi,

Medeniyetli, Aydın, ve kültürlü olmak herkesle medeni konuşmak değil, herkesle anladığı dilden konuşmaktır

Bu globalleşen dünya hanında yoksa üçüncü dünya mensubu olarak kalırız.

 

Kültür ve medeniyet zekayı terbiye ve dizayn etmektir

Bu ülkenin geçmişindeki her bir günü bir tahirdir. şehrin, tarihi, kültürel, ve mmanevi dokusu, gelenekleri kaybedilince, Kızılderililerin ifadesi ile ruhumuz sadece geride kalmıyor, ruhumuz da zamanla kayboluyor.

Bir ülkenin kültür seviyesi kadınlara ve çocuklara verdiği değerle ölçülür.

 

Yine bir şiirimle son veriyorum..

 

GELİYORUM

Ben güneşin İlk Doğduğu Ülkeden (Şehirden) Geliyorum.

Yakamozun ilk vurduğu denizden,

Şiirlerin yazıldığı

İlk gecelerden geliyorum...

 

Mavileri yanık rengi almış 

Aşklardan geliyorum....

Hasreti geceye sığdıran

İlk özlemlerden geliyorum.

 

Kahve,i bir hüzünde

Ölü bir leşin sahile vurduğu umutlardan geliyorum...

Tabiatın yaradılışı

İnsanın ilk var olduğu

Topraklardan geliyorum...

 

Mecnunun Leyla yı

göklere eriştirdiği

Mezopotamyadan geliyorum....

Kavuşmaların yarım kaldığı

Haya'nın ilk doğan

yerinden geliyorum...

 

Güneş yanığı acılardan

Silinmez bir renk  güzelliğinden

Türkülerin müzik

armonisinden geliyorum..

 

Kuşların göklerde

Özgürce uçtuğu

Aşıklar yurdundan geliyorum

Kine yüz çevirmiş

Vedalardan

Hayal kırıklarımdan

Geliyorum.

 

Ey yanlışı doğruyu

çözemeyen can

Günahımla sevabımla

İşte sana geliyorum...

Gözlerini bana arala

Yüreğinde bir yuva yapmaya

Varlığınla

bir dünya kurmaya

geliyorum....