KEMİK YALAYICI YALAKA

Yazıma başlamadan önce kusura bakmayın ve de hakkınızı helal edin; lakin sözünde sahtelik, ruhunda yalakalık, kişiliğinde döneklik bulunan bu şahsiyetlerle ilgili hak ettikleri için keskin bir dil kullanacağım ve de sert eleştiride bulunacağım. Kahve ortamında, çalışma alanında ve hayattın her anında sıklıkla ifade ettiğimiz ve eleştirdiğimiz hususlardan biri de Kemik Yalayıcı Yalaka Tiplerin varlığıdır. Geçmişten günümüze zengine, güçlüye ve otorite sahiplerine dalkavukluk yaparak rant sağlama amacı taşıyan dönek diye tabir edilen yalakaların sayısı her geçen gün artarak devam etmektedir. Yalaka; yanlış bulsa da menfaati için mevki ve güç sahiplerini yersiz ve gereksiz övmek, ikiyüzlü ve sahte tavırlar içerisinde dalkavukluk etmek, hedefine varmak adına kendisine çıkar sağlayana aşırı saygı ve hayranmışçasına davranışlar sergileme anlamına gelmektedir. Toplumsal hastalık derecesine dönüşen döneklik ve dalkavukluk insanlarda bir meslek haline gelip adeta kronikleşti. İç içe yaşadığımız, halk arasında sevilmeyen ve birçok kesimin mustarip olduğu kesim olan yalaka tipler her dönemin adamı olmayı hedeflerler. Yalakaların yuvarlanamayacağı yer ve giremeyeceği delik yoktur. Rüzgar nerden esiyorsa yönünü oraya çeviren bu fırıldak tiplerin taptığı şeyler; güç, zenginlik, makam ve meslektir. Mevki ve otorite düşkünü bu kişiler etkili ve yetkili konuma gelmek için omurgasız, ilkesiz, kişiliksiz ve yüzsüz davranışlar sergilerler. Bu doğrultuda el etek öpmeyi, eğilmeyi, iki büklüm olmayı, şekilde şekille girmeyi çok iyi becerirler; çünkü yalakalık onlar için bir sanattır. Karakterlerini çıkarlarına göre oluşturan kemik yalayıcı dalkavukların davranışları da kişiliksizdir. Gemisini yürüten kaptandır düşüncesiyle yalakaların kıblesi ve onurlu bir duruşları yoktur. Bu aşağılık kesim güç merkezlidirler; her zaman, her yerde ve her koşulda çıkarları doğrultusunda kuvvetliden yana saf tutar, güç gördükleri her yere secde ederler.

   Şunu hiçbir zaman unutmayalım, yalakaların sözleri menfaatlerine yöneliktir. Günlük hayatta karşılaştığımız ve çalışma ortamımızda rahatlıkla görebileceğimiz bazı yardakçılar; adaletsiz tutum sergileyen, kul hakkı ihlalinde bulunan, insanlara zulmeden, haksız kazanç sağlayan, egosu tavan yapmış, kibri Everest’i aşmış, ruhunda kahpelik olan yönetici, patron ve amir konumundaki güç ve otorite sahiplerine yaranmak adına kişinin sosyal medya paylaşımlarına hak etmediği ve layık olmadığı halde süslü ifadeler kullanmak, abartılı iltifatlarda bulunmak ve kişiyi kusursuzlaştırmak o kadar yaygın hale geldi ki… Hatırlatmak isterim ki çıkar sağlamak adına methiyeler dizdiğiniz o kişinin size zararı dokunmamış olabilir; fakat çalışanlarına haksızlık yaptığı, zulmettiği ve insanların canını yaktığı apaçık ortadayken paylaşımlarınızda boş yere ve yapmacık söylemlerde bulunmanız erdemli bir davranış değildir. Bu denli art ve kötü niyetli kişilerin seviyesine düşmemek ve kendinizi bitirmemek adına misafiriniz olan veya ağırlayacağınız şahıslarla ilgili paylaşım ve yorum yaparken, insanlarda açtığı yarayı unutmayın, yaptıklarını göz ardı etmeyin. Emin olun yalakalıkta bulundukları kişinin tuvalette yaptıklarını bile övecek kadar aşağılık insanlardır bunlar. Toplumun yüz karası olan yalakalar hangi posta bürünse de toplum onların gerçek kimliklerini, niyetlerini, ne kadar yapmacık ve güvensiz olduklarının farkındadır. Kişi, yalakalara prim verir ve kendisine yapılan yalakalığa müsamaha gösterirse yaptığı tüm eylemlerin doğru olduğuna inanmaya başlar, üstünlük duygusu kabarır ve egosu tavan yapar. Akabinde o kişide kendini özel hissetme, beğenilme ve mükemmel ötesi insan durumları doğar. Yalakalara ithafen şunu söylemek istiyorum,  menfaat için mevki ve güç sahiplerini yersiz översen, şirin gözükmek adına ikiyüzlülüğü oynayıp sahte davranışlar sergilersen, hedefine varmak için çıkar sağlayanı putlaştırırsan gün gelir o kişi seni bir eşya gibi kullanır, mendil misali yere atar. Karıştırmamak gerekir ki hak edene hak ettiği değer verilmeli, takdir edilmeli ve ilgi gösterilmelidir. Gerçek manada emek veren ve hizmet sunan, halis ve iyi niyetli duygularla alın teri döken ve fedakarlık yapan ve Allah rızası için yardımsever faaliyetlerde bulunanlara yapılan her türlü övgü yerinde ve müstahaktır.

    Bazı insanları gerçekten anlayamıyorum. Bir insanın arkasında söylemedikleri kelime, işlemedikleri halt kalmaz ama yüz yüze geldiler mi sanki o söylemlerde bulunmamış ve eleştiri yapmamış gibi içten, samimi ve yapmacık davranışlar sergilerler. Bu alçak tipler ağza alınmayacak küfürler ettiği kişinin önünde el pençe divan durup sosyal medya paylaşımlarına methiyeler düzerler. İnsanın bir duruşu olmalı sevmiyorsa bunu belli ettirmeli, önünde dost arkasında düşmanca davranmamalı. İnsan omurgalı ve delikanlı olmalı. Bu hususta düşmanıyla açık savaşmalı sinsice, korkakça kapalı kapılar ardına sığınıp şeytani planlar yapmamalıdır. Bir insanla dışarda yüz yüze hesaplaşabiliyorsan o kişinin dedikodusunu yapabilir ve de eleştirebilirsin; çünkü adam olan sadece diline değil bileğine ve yüreğine de güvenmelidir. İnsanın sadece mevki, güç ve paraya değil şerefli ve onurlu bir yaşama da ihtiyacı vardır. En büyük zenginlik, en yüksek mertebe namerde muhtaç, makam sahibi kibir abidesi kişilere kul olmamak ve kimseye boyun eğmemektir. Kendini Dev aynasında gören şahsiyetsizlere karşı kendinizi ezdirmeyin, iradenizi, onurunuzu, karakterinizi, adamlığınızı, şerefinizi başkasına teslim edip peşkeş çekmeyin. Kemik yalamaktan, döneklik etmekten ve seviyormuş gibi tutum sergilemekten vazgeçin. Karşılığı ne olursa olsun ruhunuzu ucuza satmayın. Her koşulda ve her daim tarzınız, çizginiz, değeriniz ve prensipleriniz olsun. Ölüm hayatımızda bir kez yaşayacağımız bir andır; ancak onursuz yaşamak her gün ölmek demektir. O yüzden insan şerefiyle doğar ölecekse de şerefiyle ölmelidir. Adaletsizlik ve haksızlık karşısında güçlüden yana olmamak, yandaşlık söylemlerde bulunmamak ve yanlışa yanlış diyebilmektir ADAMLIK! Yalakalık ile güç sahibi olmaktan, makamı korumak ve yükselmek için kemik yalayıcı olmaktan, dizüstü yaşayıp kula kul bulunmaktan, tribünlere oynayıp sosyal medya ayağıyla adından bahsettirip nam salmaktansa haysiyetiyle, şerefiyle, delikanlılığıyla sıradan bir insan gibi yaşam sürmek daha onurlu bir duruştur adam olana. Velhasıl kelam, KURT AÇ KALIR AMA KÖPEKLEŞMEZ!