Her yıl 26 Ağustos’ta dile getirilen Mervani Kürtleri kimlerdir?
Malazgirt Savaşı, Sultan Alparslan ve Diyojen ile birlikte her yıl anılan Mervani Kürtleri kimlerdir.
Bundan 950 yıl önce vuku bulan Malazgirt Savaşı’nın giderek tarihi bağlamından kopartıldığı ve ideolojik bir içerikle ele alındığına tanık olmaktayız.
Aslında Malazgirt iki farklı halk veya ulus arasında meydana gelmiş bir savaş değildir.
Kimi Roma kaynaklarında Sultan Alparslan’dan “Kürtler ve Perslerin Kralı” şeklinde söz edilirken, savaşın Perslere karşı yapıldığı belirtilmektedir. Malazgirt Sultan Alparslan’ın ordusunu hazırlayarak katıldığı bir savaş da değildir.
Diyojen’in kenti işgal ettiği sırada Alparslan Halep’te bulunmaktadır. Halep’ten dört bin kişilik bir Memluk ordusuyla yola çıkan Alparslan’ın Diyojen ile savaşmasını teşvik edenler Kürtlerdir. Zira Diyojen’in işgal ettiği Malazgirt, Mervani Kürt Beyliğinin sınırları içinde kalmaktadır.
Alparslan Malazgirt’e ulaştığında, on bin civarında Kürt kuvveti kendi askerlerine dâhil olur. Ancak, Roma ordusu ile karşılaştırıldığında, İslam ordusu sayıca çok düşüktür.
İşte Mervani Kürtlerinin tarihi
Mervânîler (Arapça: مروانيون Marwānīyūn, Kürtçe: Merwaniyan), 10. ve 11. yüzyıllarda 100 yıl hüküm sürmüş Kürt hanedanıdır. Egemenlik bölgeleri Kuzey Mezopotamya, Kuzey Irak ve Türkiye'nin Güneydoğusunu kapsamaktaydı. 16. Yüzyılda yazılmış Kürt hanedanlar tarihi Şerefname'nin bağımsız devletleri içeren ilk bölümü Mervaniler ile başlar.
Düstek El-Baz Kurdi Dönemi
Mervanilerin kurucusu Ebu Abdullah el-Hüseyn bin Düstek el-Baz el-Kürdî el-Humeydî[8] Bad (Baz) bir çobandı, silahlandı ve bir savaş şefi oldu, popülerlik kazandı onuncu asrın ortasından itibaren Doğu Anadolu'da fetihlere girişti. İlk önce güneyden gelerek Erciş'i ve çevresindeki müstahkem (sağlam) mevkileri aldı. Baz (Bad), nüfüzunu kuvvetlendirerek, Büveyhiler’in hakimiyetindeki Diyarbakır ve Silvan ve Nusaybin'i ele geçirdi.
Büveyhi nüfuzunun azalmasından istifade ederek, 984 senesinde Şii-Büveyhoğulları'nın sultanı Samsamüddevle Merzubani'yi mağlup edip Musul'u ele geçirdi.[8] Bağdat'ı almak istediyse de başaramadı ve Musul'u boşaltmak zorunda kaldı. 991 senesinde tekrar Musul'u ele geçirmek için harekete geçen (Bad) Baz, şehrin hakimi olan Hamdaniler karşısında mağlup oldu ve bu savaşta öldü. Bunun üzerine kız kardeşinin oğlu Ebû Ali Hasan bin Mervan 990 yılında tahta geçti.
Hasan Bin Mervan Dönemi
Mervan, Meyyafarikin'i (Silvan) başkent yaptı. Hamdaniler ile mücadeleye devam ederek onları iki defa mağlup etti. Hasen bin Mervan, 997 senesinde Amîd'de (Diyarbakır) suikast ile öldürülünce, yerine kardeşi Mumehhüdüddevle Said bin Mervan geçti.
Said Bin Mervan Dönemi
Said Bin Mervan döneminde yapılmış Kale ve Yazıt.
Said, Bizanslılar ile iyi ilişkiler kurdu. Bizans İmparatoru II. Basileios ile ilişkileri oldukça dostaneydi. 1011 yılında veziri Şerve tarafından öldürtüldü. Ancak bu sırada Siirt’te sürgünde bulunan Said'in kardeşi Nasruddevle Ebû Nasr harekete geçerek Mervani tahtına geçti.
Nasruddevle Ebû Nasr Dönemi
1011'de hükümdar olan Ebu Nasr, elli seneden fazla hüküm sürdü. Mervanilerin bölgedeki hakimiyetini kuvvetlendirip refahını yükseltti. Abbasi Halifeliği ile iyi ilişkiler geliştirdi. Devrin kuvvetli komşu devletlerinden Bizanslılar ve Fatımiler'e karşı istiklalini korumak için maharetle iyi münasebete bulundu. Mervanilerin hakim olduğu bölgede Şafii mezhebi yayıldı.
Nasr al-Devle'nin uzun yönetimi, Mervani gücünün zirvesini temsil ediyordu. Meryem Ana Kilisesi'nin bulunduğu Mayyafariqin tepesinde yeni bir kale inşa etti, ayrıca köprüler ve hamamlar inşa etti ve rasathaneyi restore etti. Mayyafarikin ve Diyarbakır camilerinde bazı kütüphaneler kurdu. Aralarında İbnü'l-Esir, Abdullah el-Kazaruni ve et-Thami'nin de bulunduğu tanınmış alimleri, tarihçileri ve şairleri sarayına davet etti. Gelecekteki Abbasi halifesi el-Muktedi (1075-1099) gibi siyasi mültecileri barındırdı.
Nasruddevle adına yapılan burç.
3. Mervani Prensi Nasruddevle'nin adının bulunduğu, Oyma Arapça yazıtı gösteren duvar.
Selçuklu öncüsü Oğuz Türkleri Mervani topraklarını yağmaladı, Mervaniler Oğuzlarla yapılan savaşta mağlup oldu Nasr Al-Devle onları Tuğrul Bey'e şikayet etti. Tuğrul Bey'in yaklaşmasıyla Oğuzlar geri çekildi.[13] 1054'te Cezire'nin büyük bölümünü yöneten Selçuklu lideri Tuğrul Bey'le iyi ilişkiler kurdu ve hakimiyetini kabul etti, ancak topraklarını elinde tuttu. Kürtler ve Süryaniler arasında barış ve iyi duygular hakimdi. Bu dönem kültürel eserler açısından da zengindi. Nasr al-Dewle, Diyarbakır'da saltanatının sanatsal parlaklığını hala gösteren anıtsal yazıtlar bıraktı. Nasır'ın ölümünden sonra yerine oğlu Mensur geçti.
Mensur bin Dewle Dönemi
Bad'ın adını taşıyan Mala Badi köprüsü.
Selçuklu veziri Fahrüddevle bin Cehir Mervani topraklarını ele geçirmek için Sultan Melikşah'dan izin aldı. 1085 senesinde Selçuklu ordusu şiddetli bir çarpışmadan sonra bölge'nin çoğunu ele geçirdi. Son Mervani hükümdarı Mensur, 1096 senesinde ölünceye kadar Cizre'de yaşadı. Ahlatşahlar Beyliğinin Kurucusu Sökmen El-Kutbî'nin Ahlatı ele geçirmesiyle hanedanlık tamamen son bulmuştur. Silvan’daki tarihi Malabadi köprüsü Bad (Baz)’ın adını taşır. Malabadi Kürtçe’de "Bad’ın evi mülkü" anlamına gelmektedir. Diyarbakır ve Muş yöresinde bulunan Badıkan Aşireti’nin kökleri Bad (Baz)’a dayanır.