2024 TÜİK verilerine göre Muş nüfusuna kayıtlı olan 1 milyona yakın kişiden 356 bine yakını Muş’ta ikamet ettiği, 638 bine yakın kişinin ise diğer illerde yaşadığı açıklanmıştır. Muş kütüğüne kayıtlı olup başka illerde ikamet eden kişi sayısı; İstanbul 187 bin, Bursa 106 bin, İzmir 72 bin, Kocaeli 32 bin, Manisa 29, Aydın 21 bin ve Mersin 21 bin kişiye yakın Muşlu yaşamaktadır. 81 ille toplamda 638 bine yakın kişi çeşitli nedenlerden dolayı Muş’tan göç etmiştir. Bununla beraber rakamı tam bilinmemekle beraber Muş’tan Avrupa’ya göç eden insanların sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur. Özellikle de son zamanlarda gençlerimiz Ekonomik nedenler ve gelecek kaygısı nedeniyle ailelerini bırakıp kaçak yollarla Avrupa’ya gitmişlerdir. İnsanlar neden doğmadıkları bir şehirde veya ülkede yaşamak zorunda kalırlar? Muş’tan büyük şehirlere veya Avrupa’ya göç etmelerinin altında yatan başlıca sebepler nelerdir? Aile bütünlüğüne neşter vuran, akrabalık bağlarını bitiren, istem dışı gerçekleşen ve toplumsal olay haline gelen göçün nedenleri sıralamasında en çok Ekonomik nedenler göze çarpmaktadır. İlimizde gerçekleşen göç hareketlerine baktığımızda; Büyük şehirlerde sanayileşme, kentleşme ve hizmet ağının gelişmiş olması, eğitim ve sağlık olanaklarının yeterli olması, sosyal refahın yüksek olması, bu kentlerin dezavantajı, cazibesi ve çekiciliğinin olması, daha iyi hayat koşullarda yaşam sürmek istenmesi üzerine başta İstanbul ve Bursa olmak üzere Muş yoğun şekilde göç vermektedir. Bununla beraber kırsal alanda zor ve güç isteyen işlerin olması, köyün iticiliği sonucunda genç kesim inşaat ve tarım sektöründen çıkıp hizmet ve sanayi sektöründe çalışmak için köylerini terk etmişlerdir. Göçü tetikleyen nedenlerden biri de daha önce göç etmiş kişilere özenerek insanların göç ettiği bilinmektedir; köylü, akraba ve tanıdıkların daha önce gerçekleştirdikleri göç yeni göçlere zemin oluşturmaktadır. Kanaatimce hiçbir birey gönüllü olarak toprağını, ailesini, akrabasını ve sevdiklerini bırakıp da gurbette gitmez. Bu göçe hiçbir anne ve babanın rızası da yoktur. Atanma ve evlilik dışında insanlar zorunlu olarak memleketlerini terk etmek mecburiyetinde kalmamalıdır. Zorunlu nedenlerden dolayı uzak illere göç edenler anne, baba, kardeş ve birinci derece akrabalarının hastalığında veya vefatında cenazeye katılmaları büyük zahmettir, bazen de bu niyetle gelirken trafik kazasında vefat edenler oluyor. Ne acı ki gurbette bulunan çoğu insan çok istedikleri halde öldüklerinde kendi topraklarında defnedilemiyorlar. Tatil veya taziye gibi nedenlerden dolayı belli bir süreliğine memleketine gelen insanlar dönüş zamanı yaklaşınca keyifleri kaçar, hüzün ve ayrılık bedenlerini sarar. Emin olun çoğu gurbetçi teknolojik gelişmelerin yaşandığı, hayat şartlarının gelişmiş olduğu, imkanların çok daha iyi olduğu Büyükşehirlerde yaşamaktansa zorlukların ve sıkıntıların yaşandığı, olanakların kısıtlı olduğu, yaşam standartlarının düşük olduğu ve kışın çetin geçtiği memleketlerinde yaşamaya razıdırlar. Bugün gurbette bulunanlara şu imkan sunulsa; orada yaptığın işin aynısını ve aynı ücretle kendi memleketinde yapacaksın deseler, bu isteği geri çevirecek ve memleketine dönmeyecek çok az kişi olur.
Titiz ve iyi bir çalışma sonucunda Göç Sorunu ilimizin gündeminden çıkartılabilir. İlimizin coğrafi konumu ve iş gücü göz önüne alınarak hangi yatırım sektörünün verimli olacağı, doğal koşullara uygun hangi yatırımların yapılması gerekliliği noktasında; Merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları tarafından masaya yatırılmalı ve araştırılmalıdır. Göçün itici sebeplerinin ortadan kaldırılması kapsamında; Ekonomik kalkınmanın sağlanması, istihdam alanlarının oluşturulması ve işsizliği giderecek yatırımların şehrimize kazandırılması gerekmektedir. İlimizde sanayileşme ve hizmet alanında yatırımların yapılması beraberinde göçü de azaltmıştır. Dikkatinizi çekerim ki son zamanlarda ilimizde tekstil kentlerin varlığı ve çimento fabrikasının faaliyete girmesi sonucunda batıya göçler durmuş ve göç eden birçok gencimiz de memleketine geri dönmüştür. Komşu ilimiz Bitlis’te işadamlarının yatırımlarını memleketlerine yaptıklarından ve istihdam alanları yaratacak fabrikalar inşa ettiklerinden Bitlis ili Muş kadar göç vermemektedir. Bu hususta devletimizin yatırım alanları açtığı yerlere Muş'lu iş adamları yatırım için öncülük yapması çok önemlidir. İlimizin coğrafi konumu ve genç nüfusun fazla olmasından dolayı iş gücü piyasası yüksek, arsa maliyeti ucuz, ulaşımın kolay olmasından ötürü maliyet giderleri de azdır. Muş ovası büyüklük ve verim açısında ülkemizin en önemli Ovasıdır. Yüksek verimli tarım arazileri olmasına rağmen üretim istenen seviyede değildir. Bu nedenle tarıma dayalı sanayi kollarının geliştirilmesi, organik tarımın artırılması çok önemlidir. Bu hususta; patates, tütün, şeker pancarı ve tahıl üretiminin yaygınlaştırılmasına yönelik teşvikler artırılmalıdır. Kırsal alanlarda yaşayanlar hayvancılığa yönlendirilmeli, çiftlik anlayışı kazandırılmalı ve ahır hayvancılığı geliştirilmelidir. İnşaat sektörünün gelişimine yönelik çalışma koşulları iyileştirilmeli buna paralel olarak inşaat yapı malzemesi üretim alanı oluşturulmalıdır. İlimizde yaşanan göçü azaltmak ve göçle gurbete giden insanımızı geri getirmek için; iller arası yatırım ve hizmet farklılıklarının azaltılması elzemdir. Yeni istihdam alanı açarak ilimizin en büyük ve ciddi problemi olan işsizlik sorununun olabildiğince düşürülmesi, Metropol kent olanaklarının şehrimize kazandırılması, Muş'umuzun yaşanabilir kent kimliğine kavuşturulması, ihtiyaca binaen modern eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması göçü durdurur ve göç eden insanlarımızı da geri döndürür.