Akraba ziyareti, tatil ve ticari amaçla birçoğumuzun yolu illa ki batıya, büyükşehirlere düşmüştür Bu sayede doğu ve batı iki kültür arasındaki farkları ve zıt yaşam tarzlarını rahatça gözlemleme imkanına sahip oluruz. Batıda hayat çalışmaktan ibarettir. Robotik, yoğun ve yorucu yaşamlarından dolayı orada yaşayanların insani ilişkileri ve akrabalık bağları olmaz, bireysellik ve resmilik ön plandadır. Doğu toplumlarıysa gelenek, görenek, örf ve adetlerine sımsıkı bağlı olup kolektif, doğal ve içten yaşam hakimdir. İnsanlar daha misafirperver, daha samimi, daha sıcakkanlı ve aile bağlarına daha sıkı bağlıdırlar. Batıda özellikle de büyükşehirlerde insanlık namına bir kavram kalmadı. Dürüstlük, misafirperverlik, merhamet, yardımseverlik, hayırseverlik, ahlak ve aitlik duyguları körelmiş durumdadır. Yaşam tarzlarını, dünya görüşlerini, tutum ve davranışlarını gördükçe memleketimizdeki insanların değerini daha iyi anlıyoruz Bölge olarak her ne kadar modernleşme, kültürleşme, yaşam koşulları ve zenginlik olarak batının gerisinde kalsak da insani ve vicdani değerlere sahip olmamız neticesinde batıya oranla çok daha şanslıyız. Doğu ve batı yaşam tarzları arasındaki uçurum farkları örneklerle açıklayacak olursak; Bölge insanı olarak saygılı, duyarlı ve merhametli insanlarız. Şöyle ki arabadayken yaşlı ve bayan gördük mü yerimizi veririz. Batı kültüründe yaşlı, bayan, hamile ve engellilere yer verme gibi bir anlayış yoktur. Bu coğrafyanın insanı olarak yardımlaşma ve dayanışma kapsamında dost, akraba, komşu ve hemşerilik bağıyla taziyelere gider hasta ziyareti gerçekleştiririz. Batı hayat tarzında vefat edenler için morgun önüne gidip cenaze beklenilmez ve üç gün taziye kurulmaz. Bir günlüğüne evlerde kurulan taziyeye birinci derece akrabalar dışında kimse de gelmez. Diğer husus; Yaşlılar sürekli gidilip görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken kesimdir. Doğu bölgesinde yaşlılar el üstünde tutulur, saygıda kusur edilmez; Yaşlılarına hastalıkta ve yaşlılıkta öz bakımlarına kadar ölene dek sahiplenirler. Batıdaysa insanlar yaşlılıkla beraber anne ve babalarına sahip çıkmaz ve huzur evine yerleştirirler. Her alanda olduğu gibi insan ilişkileri ve aile bağları noktasında da iki kültür arasında büyük farklar vardır. Bu bölgede aynı şehirde veya mahallede yaşayan insanlar yakın komşuluk ve dayanışma ilişkileri içerisindeyken batıda aynı apartmanda ikamet eden insanlar birbirini tanımaz, selamlaşmazlar bile... Bu coğrafyada Ramazan ayında lokanta, kafe ve içki satan yerler kapalı, oruç tutmayan veya sağlık nedenlerinden ötürü tutamayan insanlar hoşgörü ve saygıdan dolayı dışarda bir şeyler yemez ve içmezken batıda Ramazan ayında esnaflar işyerlerini açarlar, insanlar sokakta rahatça yiyip içerler. Doğuda Ramazan ayında eş-dost, akraba ve komşular iftara çağırılırken batıda insanlar aileleriyle bir başlarına iftarlarını açarlar. Bölgemizde Bayramlarda insanlar ev ev dolaşarak bayramlaşır, akraba ve büyükler ziyaret edilirken batıdaysa insanlar tatile veya eğlence merkezlerine giderek bayramı geçirirler sessiz, sedasız ve yalnız… Memleket olarak kavga eden insanları gördüğümüzde canı pahasına ayırmak için olaya müdahale ederiz oysa batıda kavga anında insanları ayırmak yerine reklam için görüntü alma gayretine girerler. Bu bölgede aileler arasında yaşanan husumetlerde olayların fazla büyümemesi ve insanların hataya düşmemeleri adına gönül ve barış elçisi olarak aracılar devreye girer, hakem görevi görür ve barışı sağlarlar. Batıda dayanışma ve sahiplenme anlayışı olmadığı için bu tür kavga, suç ve cinayet olayları daha sık yaşanır. Bölge insanı olarak toplumda ve okullarda öğretmenlere saygınlık ve değer verme anlayışı hakimken batıdaysa Öğretmene saygısızlık ve efelik hat safhadadır. Bu toprakların insanı olarak gönlü ve gözü tok insanlarız. Yemek ücretini vermek için kavgaya tutuşur ve tartışırız oysa batı kültüründe ikram ve misafirperverlik diye bir anlayışı yoktur. Batıda parçalanmış aile sayısı çok, boşanma, kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar oranları yüksek, intihar vakaları yaygın, çocuk tecavüz durumları maalesef sıklıkla yaşanmaktadır. Doğudaysa; Dini inanış, dürüstlük, gelenek ve göreneklerin caydırıcılığı, insanların sert tutumu ve ağır yaptırımlarından dolayı bu tip olumsuz durumlar batıya nispetten daha az yaşanır. Bir diğer husus ise sahipsizlik, kimsesizlik ve bireysellikten dolayı batıda mafya ve çete gibi örgütlenmeler, haraç kesmeler, tehditvari eylemler yaygınken doğuda nüfuslu ailelerin varlığı, aşiretçilik ve sahiplenmeden ötürü bu oluşumların varlığına müsaade edilmez. Bölgelerarası en önemli ve ciddi fark ise; Batıda ahlaki değerlerde büyük çöküntüler yaşanmaktadır. Aşk, flört, fuhuş zevk ve eğlence gençlerin hayatını bütünüyle kuşatmış durumdadır. Dini ve ahlaki değerlerden, toplumun duruşundan ve ailelerin sert tutumundan dolayı bu olumsuz durumlar batıya nispeten coğrafyamızda az yaşanmaktadır.
Bu bilgiler bağlamında şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki değerlerine sahip, inançlı, ahlaklı, dürüst, delikanlı, onurlu, güvenilir, merhametli insan olmak ve kalmak adına bu coğrafyada dünyaya gelmek ve yaşam sürmek ayrıcalıktır. Kıymetini bilin!