Partiden ihracı istenen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır dün TV100 canlı yayınında dikkat çekici iddialar öne sürmüş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener'in para dağıttığını ifade ederek "7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış" demişti.
Akşener, 31 Mart 2024’de yapılacak yerel seçimler için Çanakkale’yi ziyaret ederek İYİ Parti Çanakkale İl Başkanlığı’na gitti ve burada basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
"Bir kere çok üzüldüğümü ifade etmek isterim" diyen Akşener, "Benim bir prensibim var. Partimizden ayrılan arkadaşlarımızın, istifa eden arkadaşlarımızın hakkında bugüne kadar konuşmamaya özen gösterdim. Arkadaşlarımızın da konuşmamasını sağlamaya özen gösterdim. Çünkü istifa bir listeye Genel Başkan ya da ön seçim yaparsınız üyeleriniz ya da delegeleriniz bir liste yapar. Ya Genel Başkan ben yaparım o listeyi ya da bazı şehirlerimizde olduğu gibi bizim üyelerimiz yapar" ifadelerini kullandı.
“Hem muhalif medya hem de yandaş medya ikisi birden ateş ediyor”
Akşener şöyle konuştu:
"Şimdi dolayısıyla sorumluluk ama her şeye rağmen sorumluluk o şehrin seçmenine aittir. Yani izahta bulunacak alan orasıdır. Hesaplaşılacak ya da helalleşilecek yer de orasıdır. Dolayısıyla ben buna böyle inandığım için hiçbir zaman nezaketimi bozmadım. Zaman zamanda çok çirkin haksız suçlamalara kalmama rağmen. Fakat bu dönem ilginç bir şey oluyor.
O da şu. Biz Genel İdare Kurulumuzla bir karar aldık. O kararda hür ve müstakil olarak seçime girme kararıydı. Türkiye’nin 81 ilinde aday gösterme üzerine. O günden beri hem muhalif medya diye tanımlayacağımız alanlar hem de yandaş medya ikisi birden ateş ediyor. Yani öncelikle bu. Çok enteresan. Hangi nasırlara bastığımızı ben bilmiyorum.
Gerçekten bilmiyorum. Çünkü bu parti bu ülkeyi yönetmek üzere kurulmuş, pek çok mücadele ederek, çok çirkinliklerle çok iftiralarla çok pisliklerle hatta tehditlerle karşı karşıya kalarak bugünlere gelmiş. Şimdi dün ben izlemedim ama arkadaşlarımızdan ve özet olarak bana anlatılanlardan çıkardığım yorum şudur, çok üzüldüğümü ifade ediyorum. Gerçekten çok üzüldüğümü ifade ediyorum.
Söyleyeceğim şey şu. İlgili iddia sahibinin isimlendirdiği kişilerin bunlar iftiradır diyerek, mahkemeye gittiği bir süreç bu. Dolayısı ile mahkemeye bu ilgili arkadaşında disipline yani tedbirli olarak ihraç talebiyle disipline verildiği bir süreçte sadece bunu söyleyebilirim hukuk açısından. Daha ayrıntılı bir cümle kurmam mümkün değil. Ama tekrar söylüyorum. Edep, haya, ahlak duygusu siyasette çok önemlidir.
HABERMERKEZİ