Muşlu İşverenlerin dikkatine! SGK’dan her an ceza gelebilir…

SGK Muş İl Müdürü Nizamettin Recepoğlu, kayıt dışı istihdama yönelik çalışmaları değerlendirdi. Recepoğlu, işverenlerin sosyal güvenlik mevzuatı ile ilgili yükümlülükleri getirerek kayıt dışı personel çalıştırmama konusunda uyardı.�

ALPARSLAN DİYARI- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Nizamettin Recepoğlu, kurum olarak temel amaçlarının işverenlere idari para cezası vermek değil, işverenleri sosyal güvenlik mevzuatı ile ilgili yükümlülükleri konusunda bilgilendirerek, bu kapsamdaki sorunları en aza indirmek olduğunu söyledi.

 

 

 

 

Makamında basın toplantısı düzenleyen Nizamettin Recepoğlu, kayıt dışı istihdama neden olan birçok etkenden bir tanesinin de çalışanların ve işverenlerin sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini yeterince bilmemeleri ve sosyal güvenliğin önemi konusunda yeterli bilinç seviyesine sahip olmamaları olduğunu söyledi. Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, rehberlik anlayışını esas alan bir yöntem ile kayıtlı istihdamı teşvik etmeye çalıştıklarını ifade eden Nizamettin Recepoğlu, “Kayıt dışılık ile mücadele araçlarımızdan biri olan denetimin temel amacı işverenlere idari para cezası uygulayarak Kurumun gelirlerini artırmak değildir. Kurum, esas olarak işverenleri sosyal güvenlik mevzuatı ile ilgili yükümlülükleri konusunda bilgilendirerek, mevzuatın uygulanması aşamasındaki sorunları en aza indirmeye çalışmaktadır” dedi.

 

 

 

SOSYAL GÜVENLİK NEDEN ÖNEMLİDİR?

 

Sosyal güvenliğin, toplumun zor durumda olan bireylerine yardım edilmesini, daha iyi durumda olan kişilerin vicdanına veya yardımına bırakmayarak, toplumsal dayanışmayı kurumsal ve düzenli işler hale getirmekte ve tüm ülke vatandaşlarına hak olarak sunduğunu dile getiren Recepoğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “Sosyal güvenlik sistemi vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi, asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişileri mesleki, fizyolojik ve sosyoekonomik nitelikteki risklere karşı korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir.”

 

“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ BİRÇOK FAYDA SAĞLAR”

 

Sosyal güvenlik sisteminin sigortalı çalışan kişilere birçok fayda sağladığını dile getiren Recepoğlu şöyle konuştu, “Bunlardan önemli bazıları şunlardır, Sigortalı çalışan kişi ve aile bireyleri sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler. Sigortalı çalışanlara iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hali nedenleriyle çalışamadığı sürelerde maaşının işveren tarafından ödenmeyen kısmını karşılamak üzere geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Sigortalı çalışanlara iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle kısmen veya tamamen çalışamaz duruma gelmesi halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Sigortalının aile bireylerine, sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesi halinde ölüm geliri bağlanır. Sigortalı herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma geldiğinde malullük aylığı bağlanır. Sigortalı, belli bir yaşa geldiğinde yine prim şartlarını da sağlıyorsa kendisine yaşlılık aylığı bağlanır. Sigortalı öldüğünde eş ve çocukları ile anne ve babasına ölüm aylığı bağlanır. Cenaze yardımı ve emzirme ödeneği ödenir.”

 

 

 

 

KAYIT DIŞI İSTİHDAM VE SONUÇLARI

 

Kayıt dışı istihdamın, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi ya da çalışma gün veya ücretlerinin eksik bildirilmesi olduğunu vurgulayan Recepoğlu, “Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir. Kayıt dışı çalışan işçinin emekli olma hakkı yoktur. Çalışamaz yaşa geldiğinde başkalarının yardımına muhtaç olur. Herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma gelindiğinde malullük aylığından yararlanılamaz. Hayatlarını kaybetmeleri durumunda geride kalan eş ve çocuklar ölüm aylığı hakkından yararlanamazlar. İşsiz kalması durumunda işsizlik sigortasından faydalanamazlar. Genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödemek zorunda kalabilirler. Hastalık veya analık durumunda kendisi ve ailesi için istenmeyen durumlarla karşılaşma riski yüksektir. İş kazası ve meslek hastalığına karşı alınması gereken önlemlerden yoksun olarak çalışmak zorunda kalırlar. İş kazası ve meslek hastalığı halinde ise sağlanan haklardan yararlanamama riskleri çok yüksektir. Ücret ve diğer sosyal haklar konusunda Kanunların sağladığı korumadan yoksun olarak daha kötü şartlarda çalışırlar. İhbar ve kıdem tazminatından yoksun kalırlar. Yıllık izin, haftalık izin, doğum izni gibi haklardan faydalanamazlar.”

 

İŞVEREN VE KAMU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

 

Recepoğlu, kayıt dışı istihdamın işveren ve kamu yönetimi üzerindeki etkilerini de şöyle sıraladı, “Yapılacak denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezası uygulanır. Bunun sonucunda işyerinin kapanması riski de vardır. Kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere uygulanacak idari para cezaları işverenden işverene ve belgeye göre çeşitlilik gösterir. Örneğin bir yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırıldığının denetim sonucu anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar para cezasıdır. Ayrıca bu çalışmalara ait primler gecikme cezası ve faiziyle birlikte tahsil edilir. Bu işyerlerinin yararlanmakta olduğu sigorta prim teşvikleri durdurulur. Yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere karşı ağır idari ve adli yükümlülükler doğar. Haksız rekabete neden olur ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlar. Devlet ve özel sektör tarafından sağlanan teşvikler ile hibe ve kredi avantajlarından faydalanılamaz. Vergi avantajı sağlayan indirim ve gider yazma gibi avantajlardan yararlanma hakkı yoktur. İşyerinde çalışanların verimliliği ve motivasyonu azalır. Ölçek ekonomilerden yararlanılamadığından büyüyemezler, marka oluşturma ve pazarda yer edinme şansları azalır.”

 

KAMU YÖNETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ

 

Vergi ve prim kaybına, sosyal güvenlik açığına neden olur. Sosyal güvenlik sisteminde çalışan/emekli dengesinin bozulmasına neden olur. Primsiz ödemelerin artmasına neden olur. Gelir dağılımının bozulmasına ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olur. Ekonomide kurumsallaşma eğiliminin azalmasına zemin hazırlar. Ekonomik verilerin güvenilirliğine zarar verir ve ekonomik kararların öngörülen etkileri yaratmasına engel olur.”

 

BİLGİ EDİNME, İHBAR VE ŞİKÂYET

 

“Çalışanların çalışmalarının işverenler tarafından bildirilip bildirilmediğini veya hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebileceği birçok yol vardır” diyen Recepoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı, “Bunlar, PTT’den alınan e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresinden sorgulama yapılabilir. 7 gün 24 saat ‘ALO 170’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi aranabilir. Yine il ve ilçelerde bulunan tüm sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine başvurarak da, sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve hangi kazanç seviyesinden bildirildiği kısa sürede öğrenilebilir. Çalışanlar sigortasız çalıştırıldıklarını ya da ücretlerinin veya çalışma sürelerinin eksik bildirildiğini düşündüklerinde, ihbar ve şikayetlerini Sosyal Güvenlik Kurumu’na şu yollarla iletebilir: Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi “ALO 170” i 7 gün 24 saat arayabilir. En yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine şikâyetleri iletebilir. Her türlü istek, şikâyet, ihbar, görüş ve öneriler CİMER yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden de yapabilir.

 

SİGORTA PRİM TEŞVİKLERİ

 

Sigorta prim teşviklerine de değinen SGK İl Müdürü Nizamettin Recepoğlu, “Sigorta primi teşvikleri; ülkemizde istihdamın ve üretimin arttırılması, kayıt dışı istihdamın engellenmesi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, engelli istihdamının artırılması, genç ve kadınların işgücüne katılımının artırılması gibi amaçlarla işverenlerin ödemeleri gereken sigorta primlerinin belirli oranda ve sürede Devletçe karşılanması anlamına gelmektedir. Genel olarak uygulanan bu teşviklerden yararlanabilmeleri için işverenlerin sigortasız işçi çalıştırmamak, SGK’ya verilmesi gereken bildirgeleri zamanında vermek, primlerini düzenli ve zamanında ödemek, sahte sigortalı bildiriminde bulunmamak gibi temel yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Bunun yanında her bir teşvik uygulaması için farklı bazı özel şartlar da söz konusudur. Devlet, teşvikin türüne göre sigorta primi işveren hissesi veya sigortalı hissesi ile birlikte işveren hissesinin tamamına kadarını karşılayarak işverenlerin maliyetleri önemli ölçüde düşürmelerini sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

 

 

HABER: EMRULLAH ÖZBEY

 

 


24.10.2023 13:50:07