Şunu söyleyelim, yaptığınız her iş eski köye yeni adet getirmek gibidir. İster istemez insanların hayat konforuna dokunuyorsun. Altyapı çalışmalarına girdiğin zaman tozu, dumanı, su kesintisi, yollar köstebek yuvasına dönüştüğü zaman insanlar buna tepki gösterebiliyor. Biz de insan olduğumuz için tabii ki acaba doğru mu yaptım, yanlış mı yaptım diye düşünüyoruz. Geriye dönüp arkama baktığım zaman iyi ki de risk almışız diyorum.
Birinin bu riski alması gerekiyordu. Bu birilerinin de başkası olmasını beklemek yerine bismillah diyerek benim yapmam gerektiği anlayışıyla başladık ve çalıştık. Ciddi manada pişmanlık duyduğum bir proje yok. Bir gün şunu söyleyebilirim sizlere altyapımız bitti, yeni şebeke su verince Karşıyaka Mahallemizde ana şebeke patladı, çok büyük bir patlamaydı, büyük bir sıkıntı yaşadık.
O gün biraz çaresiz kaldım doğrusu ancak bu anlamda arkadaşlarıma gerçekten bir daha teşekkür ediyorum. Saat dokuz buçuk olunca boruları değiştirdik, suyumuzu depoya ulaştırdık deyince de hamd ederek derin bir nefes aldık.
Beni çok heyecanlandıran ve büyük bir şevkle başlamak istediğim, malumunuz Muş'un eski yerleşim alanı, tarihi mekânlarımızın bulunduğu Çarşıbaşı olarak bildiğimiz Ulu Camii, Şerif Camii, Alaeddin Bey Camii, Yıldızlı Han, Karasu Hamamı ve Müştak Baba Türbesi tarihi, "Geçmiş bin yıldan gelecek bin yıla" projemiz vardı. Hala çok önemsediğim bir projedir. Çünkü şehrin hem geçmişini, tarihi vesikalarını gün yüzüne çıkartmak hem de orada nefes alabilecek bir alan kurmak için projemizi yaptık, kamulaştırma esnasında vatandaşlarımızla ilerleme kaydedemedik. Tarihi Ulu Camiimizi Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla restore ettik.
Alaeddin Bey Camii aynı şekilde, Yıldızlı Han'ımız, tabii Muş'un 1500’lü yıllara yakın bugün ki AVM mesafesinde bir handı. Biz onu aslına uygun Belediye olarak restorasyonunu yaptık. Karasu Hamamı ve Müştak Baba Türbesini de içine alacak bir kompozisyon kurmak istedik. Orada vatandaşlarımızla bir görüş birliği sağlayamadığımız için o projemiz yapılamadı ancak hala arkasındayım. İsteyip de yapamadığım projem odur diyebilirim.
Şimdi tabii iki dönemdir ben bu şehrin belediye başkanlığını yapıyorum ve mensubu olduğum partinin Genel Başkanının takdirine bırakıyorum. Eğer tekrar uygun görülürsem bununla mutlu olacağımı söyleyebilirim. Fakat amacımız işimizi görevimizin son saatine son dakikasına kadar layıkıyla yapmaktır. Tabii süreç daha başlamadı bunun inisiyatifini tamamen Genel Başkanımıza ve Genel Merkezimize bırakmaktayız. Vatandaşlarımızın, tabii aday gösterildikten sonra inisiyatifi önemlidir.
Teveccühleri olursa hizmet yapmak isteriz ama en nihayetinde hala süre var. Biraz gözlemleyeceğiz. İnşallah, Rabbimin takdiri, halkımızın teveccühü ne gösterirse biz de onu alnımıza koyarız.
Herkes kendi bulunduğu şehrin en iyi olduğunu iddia eder ama ben gerçekten bizim şehrimizin, şehrimiz insanlarının ciddi manada hizmete layık olduğunu düşünüyorum. Ve hizmet noktasında eksiklerimizin olduğunu gördük. 10 yıllık bir süre içerisinde, tarihi dokularımızdan, sosyal-kültürel anlamdaki çalışmalarımıza, yani Muş Kalesi var, türkülere konu olmuş bir kalemiz var. Ama biz geldiğimizde kale diye bir şey yoktu. Bu şehri en azından adına yakışır şekilde nasıl bir kale inşa edeceğiz, biz kendi geçmişimizi 1870'li yıllardaki Bulanık Adılbazet köyündeki bir yaşam evini getirip kalemizin Muş kültürünü inşa ettiğimiz gibi, bu şehrin görünmeyen hala saklı olan ciddi manada güzellikleri olduğuna inanıyorum. Bu halkın gerçekten hizmete layık olduğunu, şimdi birçok siyaset büyüklerimiz söyledi altyapıya girerseniz bir daha seçilmezsiniz, yer altına gömülürsünüz dediklerinde biz altyapının tam ortasında ikinci kez seçime gittik ve halkımız teveccüh gösterdi.
Bu anlamda kim gelirse biz oluruz ya da bir başkası olur Muş Belediyesi, Muş Belediye Başkanı hizmet ve sorgulanmasını istiyorum. Mutlak suretle daha fazla üretmek, daha fazla hizmet etmek, daha fazla bu şehrin güzelliğine güzellik katmak için bir çaba içerisinde olmalıdır. Kendi şahsım adına da bunu söylüyorum. Çünkü hamd olsun el attıkça bu şehir yeşillendi, bu şehir güzelleşti ve yeterli midir, hizmette asla kanaat yoktur. Halkın hizmete layık olduğunu ve bu halka daha fazla hizmet etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu vesile ile iki kez beni seçen Muş halkına, oy veren yahut vermeyen herkese teşekkür ediyorum. Sadece oylarıyla değil çalışmalarımızda tıkandığımız noktalarda; sokak, yol, cadde açmadan tutun altyapı çalışmalarını yaparken hayat konforlarına dokunduğumuz bir dönemde dahi hep desteklerini gördük ve inşallah bu şehir daha güzele daha iyiye layık olması gerektiğinin bizlerin de birliğimizin, beraberliğimizin daim olmasını diliyorum. Çünkü biz birlikte çok daha güçlüyüz ve bu şehrin ortak paydada buluşacağımız menfaatlerini, şahsi menfaatlerimizin önüne geçirmemiz gerektiğini biliyoruz.
Son olarak da Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifi vardır, "Nehir kenarından dahi abdest alırsanız suyu israf etmeyiniz." bu süreçte su israfından kaçınılması, boşa akıttığımız her suyun bir başkasının mutfağında, banyosunda akmayan su olduğu anlayışıyla hassasiyet göstermesini diliyorum. Bir kez daha yerel basınımızın önemini bilen bir siyasetçi olarak da Alparslan Diyarı'nı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
İnşallah bu şehir hak ettiği noktalara hep birlikte, basınıyla, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle, meslek odalarıyla, kamu kurum ve kuruluşlarıyla, siyaset mekanizmasıyla, mülki idare amirliğiyle gelir. Bizlerin ortak paydası hizmet olsun, ortak paydası kardeşlik olsun, ortak paydası bu şehrin güzellikleri olsun diyorum ve teşekkür ediyorum
Haber: Emrullah Özbey/Kader Akçil