Muş Alparslan Üniversitesi’nde Yazılım Festivali!

Muş Alparslan Üniversitesi tarafından düzenlenen "MAUN Yazılım Festivali," Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle 1071 Malazgirt Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşti.

ALPARSLAN DİYARI- Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle 1071 Malazgirt Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen festivalin açılış konuşmasını yapan MAUN Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, son yıllarda, özellikle son çeyrek yüzyılda ciddi bir teknoloji süreci yaşandığını söyledi. İnsanlık tarihinin 5 bin yıllık olduğunu ifade eden Rektör Mustafa Alican, “Bir tarihçi olarak şunu belirtmeliyim ki, özellikle insanlık tarihi aşağı yukarı 4-5 bin yıllık bir tarihtir. Bu tarihsel süreç ve temel anlamda insanın yazıyı keşfetmesiyle başlayan bir sürece karşılık gelir. Bu 4-5 bin yıllık süreç içerisinde tarihi bir biçimde motorize eden, harekete geçiren, yürüten birtakım mekanizmalar vardır. Bu beli bir dönemde tarım mekanizması olmuştur, belli bir dönemde savaşlar olmuştur, belli dönemde buharlı makinaların keşfi olmuştur, tekerleğin keşfi olmuştur, mikrobun keşfi olmuştur. Fakat son çeyrek yüzyıldır kesin bir biçimde söyleyebiliriz ki, 21. Yüzyılda tarihin motor gücü, bilgisayar teknolojileri ve yazılımdır. Tabii, bunu söylerken şunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Mesela tarihin motor gücünün tarım olduğu dönem aşağı yukarı bin yıl sürmüşken, ya da tarihin motor gücünün başka birtakım faktörler olduğu dönemler 700 yıl, 500 yıl, 300 yıl falan sürmüşken, artık öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, tarihsel dönemler çok daha kısa, çok daha hızlı bir biçimde ilerliyor” dedi.

 

 

 

 


“YAZILIMLAR HAYATIMIZDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP”

 


Günümüzde yazılımların hayatımızda önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Rektör Alican şöyle konuştu: “Bugün birtakım yazılımlar hayatımızda çok önemli bir yere, çok merkezi bir yere tekabül ediyor. 2003 yılında üniversite birinci sınıftayken akrabalarımdan birinin verdiği bir bursla kendime bir bilgisayar almıştım. Beyaz, tüplü bir bilgisayar, traktör gibi çalışıyordu, disket ve vcd yuvaları vardı. Bilgisayarda sadece yazı yazıyordum, müzik dinliyordum ve film izliyordum. Başka hiçbir işe yaramıyordu. İnternet o dönemlerde Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşmaya başlamıştı. 15 yıl öncesinde bilişim dünyasında, bizim karşı karşıya olduğumuz ve deneyimlediğimiz manzara öyle bir manzaraysa eğer 15 yıl sonra bizim gelişim dünyasında deneyimleyeceğimiz manzara nasıl olacak, bunu bugünden hayal bile edemiyoruz ama nasıl ciddi bir gelişim olacağını, nasıl büyük bir atılım yaşanacağını hepimiz tahmin edebiliriz. 15 yıl önce insanın manuel yapabileceği küçücük bir alan vardı. Artık o alan bütünüyle işgal edildi, ele geçirildi. Bunu ben olumsuz anlamda kullanmıyorum. Artık şunu çok net bir biçimde söyleyebiliriz.”

 

 

 

 


“TEKNOLOJİYE YAKIN OLMALIYIZ”

 


“Bugün eğer bilişim teknolojilerine yakın değilsek hiçbir şeye yakın değişiz” diyen Alican sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilişim teknolojilerine yakın değilsek sanata da, kültüre de, spora da yakın değiliz. Çünkü her şey artık bilişim teknolojilerinin dolayımında yeniden ve her gün yeniden inşa ediliyor. Bu bakımdan mesafe koyabileceğimiz bir dünya değil. Zaten son yıllarda üniversitelerimizde artık dijitalleşmeye dönük çok ciddi bir yönelim var. Sadece üniversitelerimizde değil, devletler de artık dijitalleşmeye başladı. Türkiye’deki birçok üniversite 2018 yılında dijitalleşme alanında pilot devlet üniversitesi seçilmişti. Bunlardan biri de Muş Alparslan Üniversitesi’ydi. Bizim sürekli bir biçimde kendi zihinsel mekanizmamızı da aktive etmemiz gerekiyor. Bizim artık sabitlenmemiz imkansız. Siz bir yıl kendinizi yenilemezseniz bir biçimde modası geçmiş kategorisi içerisine giriyorsunuz.”

 

 

 

 

 

“YAPAY ZEKANIN NELERE KADİR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

 

 

Yapay zekanın önemine dikkat çeken Alican şunları kaydetti: “Bugün yapay zekanın nelere kadir olabileceğini konuşuyoruz. Yapay zekanın kendine ilişkin bir öz irade geliştirip geliştiremeyeceğini konuşuyoruz. 20 yıl önce yapılan film o zaman hayalken, akıllara durgunluk verirken, bilim-kurgu olarak nitelendirilirken bugün bunların birçoğu artık hayatımızın içerisin ve bir biçimde görmüş olduğumuzu düşünüyorum. İnsan için hiçbir sınır yok. Bilişim teknolojileri dünyası adeta paralel bir dünya ve somut dünyadan çok daha farklı, çok daha hızlı bir şekilde erişilebilir, ulaşılabilir bir dünya. Öyle bir çağdayız ki, tek bir nesilde onlarca şeyin modası geçip gidiyor. Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde ilerleyen tarih dönemindeyiz. Bu bakımdan bizim bu tarih dönemini yakalayabileceğimiz, sanatsal olarak, kültürel olarak, ekonomik olarak, aklınıza ne gelirse gelsin her anlamda bizim kendimizi daha ileriye taşımamızı sağlayabilecek olan temel zemin bilişim teknolojileridir. Eğer tarihi yakalamak istiyorsak bu alanda başarılı olmak zorundayız.”

 

 

 

 


Microsoft’tan Daron Yöndem, Google’dan Beyza Sunar Güler, Huawei’den Sena Zincirlioğlu, Paribu’dan Erhan Küçükbekar ve MAUN DGSC Abdulbaki Dursun gibi yazılım dünyasının önde gelen isimlerin bir araya geldiği festivalde, çevre il ve ilçelerden de katılım sağlayan teknoloji meraklılarına yeni teknolojik gelişmeleri ve yazılım trendlerini tanıtma fırsatı sundu.

 

 

 

 

 

Yazılım alanında bilgi paylaşımını teşvik edip, inovasyon ve teknolojiye olan ilgiyi artırmayı, bölgedeki teknoloji ve yazılım sektörünün güçlenmesine katkı sağlamayı hedefleyen program; ayrıca genç yeteneklere keşif ve gelişim fırsatı sunarak bölgesel kalkınmaya destek olma amacını taşıdı. 

 

 

 

 

 

Katılımcılar, etkinlik boyunca sektördeki yenilikleri yakından takip etme ve uzmanlarla etkileşime geçme imkânı buldu, böylece yazılım dünyasındaki gelişmelere dair bilgilerini artırdılar.

 

 

"HABER: EMRULLAH ÖZBEY"

 

 

 

 

 

 


14.12.2023 15:00:00