Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre, Tarlacı, sosyal medya kullanımındaki artışa paralel olarak estetik ameliyat olanların sayısında da artış yaşanmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek, "Bireyler altta yatan öz şefkat kaygılarını gidermeden estetik ameliyatlara başvurmaya devam ederlerse, kendi bedenlerinden hiçbir zaman memnun olmayabilirler. Ayrıca sosyal medya hesaplarında ‘zayıf’ veya ‘kaslı’ vücutların paylaşılmasının gerçekçi olmayan bir güzellik standardının benimsemesine yol açıyor" dedi.
Kurtuluş, zararsız olduğu düşünülen paylaşımların, beden imajı ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olan ve kendini sosyal medyada diğer kullanıcılarla karşılaştıran kişiler için endişe verici bir durumu beraberinde getirebildiğini ifade etti.
Bu durumun, yeme bozukluklarının ve beden imajı memnuniyetsizliğinin şiddetlenmesine yol açtığını sözlerine ekleyen Kurtuluş, "Karşılaştırma yapan birçok kişi değersizlik, yetersizlik hissi ve beden imajı memnuniyetsizliği yaşıyor" diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal ise fiziksel yetersizlik yaşadığını düşünen özgüvenlerinin sarsıldığına dikkat çekerken, "Bu gibi durumlarda estetik müdahalelerin bireyin benlik saygısını desteklemek adına uygun olabilir. Ancak kişinin sağlığını olumsuz etkileyecek, maddi imkanlarını zorlayacak bir durum olmaması gerekiyor" dedi.
'Beden algısı’ kavramına da değinen Bal beden algısı bozukluğu yaşayan kişilerin ne kadar çok estetik operasyon geçirirse geçirsin tatmin olmayacağını belirterek “Duygudurum bozukluğu yaşayan biri manik atağın etkisinde hızlı bir karar ile estetik müdahale yaptırabilir. Gerçekliği değerlendirme yetisinde sorun yaşayan, psikotik atak geçiren kişiler ise takıntılı biçimde bir dizi estetik operasyon geçirse de zihninde tahayyül ettiği sorunun bir türlü giderilmediğini düşünerek bu davranışı tekrarlayabilir" dedi.
HABER MERKEZİ