“Meme kanserinde en büyük risk faktörü kadın olmaktır” diyen Prof. Dr. Selma Tükel, şu bilgileri verdi:
“Meme kanserinde en büyük çözüm erken tanıdır. Erken tanı hayat kurtarır. Evre 1 ve Evre 0 kanserlerde hayatta kalma şansı yüzde 92 olarak bildirilmektedir. Kanser taramasını düzenli uygulayan ülkelerde, meme kanserinden ölüm yüzde 30-50 oranında azalmıştır. Erken tanı ile memeyi kaybetmeden tedavi şansı sağlanabilir. 20 yaşından itibaren kendi memenizi tanımanız önem kazanmaktadır.
Düzenli aylık meme muayenesi memelerinizin normal durumunu size öğretecek ve meydana gelebilecek değişiklikleri daha erken tanımanıza yardımcı olacaktır. Ancak unutmayın ki, kendi kendini her ay muayene etmek, 40 yaş üzerinde uygulanan yıllık tarama mamografisinin yerini tutmaz. Ayrıca 40 yaşın altındaki kadınlara 2 yılda bir, 40 yaşın üzerindeki kadınlara yılda bir doktor muayenesi de önerilmektedir.
Son olarak, radyolojik incelemeler, kitle ele gelmeden iki yıl önce tanı koyabilmeyi hedefler. 40 yaş öncesi ultrasonografi, 40 yaş sonrası mamografi ve destek olarak uygulanan sonografik kontroller kanserin erken tanısı için ilk sıralarda yer almaktadır.”
Hayatı her alanda olumsuz etkileyen stresin, vücut direncini düşürdüğünü ve bu durumun hastalıkları tetikleyebildiğini kaydeden Prof. Dr. Tükel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ağır üzüntüler, ağır yorgunluklar sizin vücudunuzu savunmasız bırakır ve yatkın hücreler kontrolü ele alıp çoğalmaya başlar. Elbette hayatımızda birçok iniş çıkışlar olacaktır, ancak çözemeyeceğiniz durumlarda daha sakin kabul edişlerle kendinizi koruyun. Ayrıca haftanın üç günü en az 45 dakikalık yürüyüşler, kilo almayacağınız şekilde düzenlenmiş beslenme, alkol ve sigaradan uzak bir yaşam sizin sağlık sigortanız olacaktır”
HABER MERKEZİ