ALPARSLAN DİYARI- Açıklamada, özellikle Alevi ve Dürzi topluluklarına yönelik artan saldırılara, sivil ölümlerine ve kutsal mekânlara yönelik tahribatlara dikkat çekildi.
"SALDIRILAR, TOPLUMSAL BARIŞI TEHDİT EDİYOR"
Muş Barosu tarafından yapılan açıklamada, Suriye’de belirli gruplara yönelik saldırıların sadece bu toplulukları değil, bölgedeki genel barışı ve birlikte yaşama kültürünü de tehdit ettiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Suriye'de son dönemde Alevi ve Dürzi topluluklarına yönelik artan saldırılar, sivil ölümler ve kutsal mekânlara yönelik tahribatlar büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Bu tür saldırılar yalnızca belirli grupları hedef almakla kalmayıp, toplumun genel barışını ve bir arada yaşama kültürünü de tehdit etmektedir."
Baro temsilcileri, uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirterek, saldırıların derhal durdurulması gerektiğini ifade etti. Sivillerin can güvenliğinin hiçe sayıldığı ve inanç mekânlarının hedef alındığı saldırılara uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiği vurgulandı.
"ULUSLARARASI TOPLUM GÖREVE DAVET EDİLİYOR"
Açıklamanın devamında, uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunularak, bölgedeki insan hakları ihlallerine karşı harekete geçilmesi gerektiği belirtildi:
"Uluslararası toplum, bölgedeki bu saldırılara karşı sessiz kalmamalı ve gerekli adımları atarak bu insanlık dışı eylemlerin son bulmasını sağlamalıdır. Bölgede barış ve istikrarın sağlanması ancak tüm etnik ve dini toplulukların haklarına saygı duyulması ve güvenliklerinin teminat altına alınmasıyla mümkündür."
Son olarak, bölge baroları olarak diyalog ve barış içinde bir arada yaşama kültürünün korunmasının önemine dikkat çekilerek, masum sivillere ve kutsal mekânlara yönelik saldırıların derhal durdurulması için uluslararası güçler göreve davet edildi.
BÜLTEN
09.03.2025 10:42:27