İşin bir başka yani şu; Suriyeliler getirildi. Bu bedevi Araplardır bunlar. Suriye'den getirilenler ve Türkiye sokuldu. Bunlara imtiyazlılık, ayrıcalık verildi. Türkiye yurttaşlarına verilmeyen ayrıcalıklar bunlara verildi. Bunlar beslendi, büyütüldü, şımartıldı ve kendilerine sağlanan refah ortamı içinde çoğalmaları sağlandı. Çoğaldıkça, çoğalıyorlar. Yani 5 milyon diyorlar, 6 milyon diyorlar. Ama gelecekte çok daha fazla olacakları besbelli.
Peki bu ne? İktidar bunu niye yapıyor? iktidar bunu Türkiye'yi Araplaştırmayı sevdikleri için yapıyorlar. Türkiye’nin Araplaşmasını istiyorlar. Hem bilinç olarak, asimilasyon dediğimiz yani Türk insanını bilinç olarak Araplaştırmak isterken, bir yandan da kolonizasyon denilen yerleşmecilerle Türkiye Araplaştırılıyor! Güneydoğu’muzun birçok ilinde, Araplar çoğunluğu yakın bir çoğunluğu büyük şehirlerimizin kimi semtleri ise “Arabia” olmuş durumda.
Bunun birçok örnekleri var. Ama bu iktidarı sevindiriyor! İktidarı sevindirdiği gibi iktidarın her yaptığını onaylayan ama bu konuyu ideolojik olarak da onaylayan, buna sevinen Arapçılar, ümmetçilik adı altında Arapçılık yapan bir takım yandaş yazarlar ve konuşucular da, bu konuya karşı çıkıp uyaranları ırkçılıkla suçluyorlar! Gerçekte ırkçı kendileri! Gerçekte Arap ırkçılığı yapıyorlar! Ama demek ki, Arap ırkçılığı ırkçılık olmuyor ama Türklüğün Türkiye'nin çıkarlarını savunmak ırkçılık oluyor. Irkçı diye saldırıyorlar! Böyle bir dehşet propagandasıyla insanları susturmaya çalışıyorlar!
Bunda şaşıracak bir durum yok! Daha önce de, kurtuluş savaşında da, bu Arapçı Ümmetçiler yani bugünkü Arapçı Ümmetçilerin manevi babaları, anaları diyelim. Dedeleri olan ve bunların yere göğe koymadıkları, haklarında filmler yaptıkları “Kelebekler Sonsuza Uçar” falan diye böyle, romantik adlarla film yaptıkları sözgelimi bir İskilipli Atıf Hoca vardır.
İskilipli Atıf hocanın özelliği ne? İngiliz muhibbidir ve kurtuluş savaşında da, kesin olarak ve keskin olarak Yunanlıların safında yer almıştır! Dağıtılan bildiri onun eliyle çıkmıştır. Bildiri Yunan uçaklarıyla Türk ordu saflarına atılmıştır. Orada söylenen “Bu Allahın emridir” işin içine Allah’ı da karıştırdılar. Çünkü Allah'ın sözcüsü sanki bunlarmış gibi. Sonunda, “Bu Allah’ın emridir. Ey kahraman asker bu Kuva-yı Milliyeci komutanları öldürün!” Adlarını da sayarlar. Mustafa Kemal'i, şunu, şunu, şunu tek tek sayarlar, “Öldürün!”
Benim bu şekilde İskilipli Atıf hoca, Dürrizade adlı bir Şeyhülislam, Mustafa Sabri adlı Şeyhülislam, sonradan “Türklüğümden istifa ediyorum” diye konuşma yapan kişi sanki Türkmüş gibi! Bunlar, utanarak söylüyorum, ama kimi müftüler Konstantin için hutbe okuttular! Kimi Şeyhler, müritlerine Yunan askerinin zafer kazanması için dua ettirdiler!
Bunlar yaşandı.
Buna karşılık Türkçü, bunlar ümmetçi İslamcı dincilerdi. Buna karşılık Türkçü bir takım din adamları, sözgelimi Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, sözgelimi ve bunlar tabi önemli örnekler. Türkiye Alevi Bektaşilerinin önderi Cemalettin Çelebi, Türkiye'de var olan Türk Ortodokslarının, Türk ama dindar Ortodoks! Bunların lideri kendisine Teoman Ergene diyen Papa Eftim. Bunlar Mustafa Kemal'in ve kurtuluş Savaşı'nın yanında yer aldılar. Bunlardan takdirle söz eder Mustafa Kemal ve Papa Eftim için derki; “Bir ordu kadar bize yararlı oldu” Tabii bunların üçünü Denizli Müftüsü Hulusi efendi ile diğer gerçek Türkçü vatansever, yurtsever, Yunancı olmayan, dolayısıyla kurtuluş savaşında yer olan din adamlarını da katmak lazım.
Bölünme bir yanda Arapçı ümmetçiler, bir yanda Türkçüler… Türkçüler başardılar ve başlarında Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nı başaran Türkçüler, Kuruluş savaşımını da başardılar ve ortaya görkemli binden fazla yıldan sonra adı Türk diye başlayan bir devlet kurdular!
Evet, şimdi yine söylüyoruz; Bu bir projedir! Bu yerleşmeciler bir projedir. Türkiye'nin ortasına konmuş bir bombadır Türkiye bu beladan bir an önce kurtulmalıdır ve bu beladan kurtulmak için de, bilinçli bir biçimde tek tek Suriyelileri hedef almak gibi bir yanlışa düşmeden, bu konunun yanlışlığını ortaya koyarak ve asıl sorumlunun da gelenler değil, getirenler olduğunu unutmadan Türkiye bu beladan kurtulmalıdır!
HABER MERKEZİ