Elazığ'da Fırat Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 7. Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Kongresi, devam ediyor.
Mühendislik Fakültesi Kongre Merkezinde yapılan kongrede konuşan Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, hidrojen ekonomisinin her geçen gün değerinin arttığını anlattı.
TENMAK'ın hidrojen teknolojilerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla faaliyetler yaptığını ifade eden Balıkçı, "TENMAK’ın ana enstitülerinden bir tanesi temiz enerji araştırmaları enstitüsü, bu enstitümüz bünyesinde hidrojen teknolojileriyle alakalı AR-GE çalışmalarını kendi bünyemizde gerçekleştirmekteyiz. TENMAK’ın diğer bir rolü AR-GE yapmanın yanında aynı zamanda Türkiye’de gerçekleştirilen AR-GE faaliyetlerini fonlama gibi bir görevi de bulunmaktadır. Üniversiteler, kamu kurumları ve özel sektörde TENMAK’ın ilgi alanına giren konulardaki AR-GE faaliyetlerini desteklemeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Bu desteklemeleri yaptıkları çağrılarla duyurduklarını belirten Balıkçı, şöyle konuştu:
"Bu çağrılarla proje başvurularını alıyoruz. Bu projeleri değerlendirdikten sonra projelerin desteklenmesini amaçlıyoruz. İlk çıkmış olduğumuz çağrı hidrojen teknolojileri ile alakalıydı. Hidrojenin temiz olarak üretilmesi, üretilen hidrojenin depolanması, üretilen hidrojenin kullanılması ile alakalı 3 ana başlıkta çağrıya çıktık. Çeşitli sektörlerde enerji sektöründe, kimya sektöründe gibi farklı alanlarda kullanılması ile alakalı projeleri destekleyeceğiz."
Türkiye'nin bu konuda büyük bir potansiyelinin olduğunu dile getiren Balıkçı, çalışmalar sonucunda üniversiteler ve özel sektörde hidrojen teknolojileriyle ilgili bilgi birikimi oluştuğunu kaydetti.
Bilgi ve birikimin ürüne dönüşüp hem Türkiye'de hem de uluslararası alanda bir yeri olmasını hedeflediklerini aktaran Balıkçı, şunları kaydetti:
"Çağrılar sonucunda ortaya çıkacak olan ürünün biz mutlaka ticarileşmesini istiyoruz. Çünkü sonuçta ticarileşmeyen AR-GE faaliyetleri ne yazık ki gerçek değerini bulamıyor. Biz de bu sebeple mutlaka yapılmış olan AR-GE faaliyetleri sonunda ortaya çıkacak olan ürünlerin ticarileşmesini hedefliyoruz. Bu sonuç itibarıyla ülkemize de hem teknolojik olarak katkısı bulunsun hem de maddi olarak katkısı olsun. Hedefimiz sadece ülkemiz değil dünyada ki diğer ülkelere de bu teknolojileri ihraç etmek istiyoruz. Türkiye hidrojen konusunda çok ciddi potansiyele sahip bir ülke. Çünkü ülkemiz gerçekten özellikle temiz yenilenebilir enerji açısından çok büyük bir kapasiteye sahip bununla ilgili zaten uzun yıllardan beri Enerji Bakanlığının vermiş olduğu desteklerle Türkiye’de gerek rüzgar gerek güneş gerek diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili altyapı çalışmaları ciddi manada artarak devam ediyor."
Suyu hidrojene dönüştüren teknolojileri kullanarak elektrik enerjisinden temiz enerji, temiz hidrojen üretilebileceğini vurgulayan Balıkçı, üretilen enerjinin hem Türkiye'de kullanılıp hem de Avrupa ve yakın ülkelere ihraç edilebileceğini ifade etti.
Hidrojen Teknolojileri Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer de dünyanın dönüşüm içinde olduğu bir sürecin yaşandığını aktardı.
Hidrojen ekonomisine geçiş sürecinin salgın sürecinde hızlandığını dile getiren Dinçer, "Dünya içinde bulunduğu süreçte bir nevi fosil kaynaklı enerji seçeneklerinden kurtulup daha çok hidrojene dayalı karbonsuz seçeneklere dönüşüme ve ekonomilerini aynı zamanda ülkenin sektörlerini de buna yönelik dönüştü. Türkiye önemli bir enerji fırsatını yakalamış durumdadır. Türkiye için enerji fırsatı hidrojenle gerçekleşecek. Çünkü artık önümüzdeki dönemin ana oyuncusu hidrojendir. " diye konuştu.
Kongre, yarın da devam edecek.